Sosyal Bilimler: yönetim, iktisat, sosyoloji, tarih, psikoloji, iletişim ve siyasal bilimler.
Yönetim bilimini diğer bilimlerden ayıran en önemli özelliği: bilimlerin en yenisi sanatların en eskisi olmasıdır.
Teknolojide yaşanan ilerlemeler; patentle ödüllendirilir ve koruma altına alınır.
İnsanoğlu araç ve uygulama geliştirmesi üç temel düşünceye dayanır:
1- Eksik olan organın yerini doldurma arzusu
2- Organların gücünü arttırma arzusu
3- Yaşamı kolaylaştırma-hızlandırma yükünü hafifletme arzusu
Keşif ve buluşların ivmesi 1850 den sonra arttı. Üretim sürecinin en önemli maliyet girdisi enerjidir.
Tüccarlar: Üretime katılmayan ama üretici ile tüketici arasında köprü olan bir sınıf olarak ortaya çıkmıştır, Köleler için köylü tabiri kullanılmaya başlandığı toplumlar, derebeylik toplumudur.
Toprak işçilerinin toprak sahipleri için çalıştığı feodal sistem, zanaat işçilerinin ve ustaların sermaye sahipleri için üretim yapmasıyla birlikte kapitalist sisteme dönüştü.
Endüstri devrimin temelini atan 3 önemli gelişme:
1- James Watt’ın 1765 buhar makinesini bulması
2- Adam Smithin milletlerin zenginliği adlı eseri 1776
3- 1789 yılında yaşanan Fransız ihtilali sonucu ulus devlet modelinin temellerinin atılması.
Klasik Yönetim ve Uygulamaları:
1- Frederick W.Taylor’un yaptığı Bilimsel yönetim yaklaşımı
2- Henry Fayol’un yaptığı Yönetim süreci yaklaşımı
3- Max Weber’in yaptığı bürokrasi yaklaşımı
Bilimsel Yönetim Uygulamaları:
1- Gerçek bir bilimsel çalışmanın yapılması
2- İşçilerin bilimsel yöntemlerle seçilmesi ve sürekli eğitilmesi
3- Bilimsel yapılan iş ile eğitilen işçilerin bir araya getirilerek işçilere yüksek ücret verilmesi
4- Sosyal tarafların sürekli dostluğa dayanan bir işbirliğinin kurulması
Yönetim Süreci ve Uygulamalar:
– Teknik uygulamalar: hammadde işleyip mal üretme
– Ticari uygulamalar: satın alma-satma-değiş tokuş (takas)
– Mali uygulamalar: sermayenin etkin kullanılıp kullanılmadığı güvenlik uygulamaları: sermayedarların çıkarları ve işletmeni malvarlığının korunması
– Muhasebe uygulamaları: hisse senetleri, tahviller, gelir, giderler, bilanço, teknik analiz
– Yönetim uygulamaları: planlama, örgütleme, yöneltme, düzenleştirme, denetleme
Fayol Yönetimi 5 ayrı unsura ayırmış:
1- Tahmin etmek ve planlamak
2- Örgütlemek
3- Yöneltmek
4- Koordine etmek
5- Denetlemek
Bürokrasi Uygulamaları: Max Weber örgütleri; karizmatik, geleneksel ve akılcı-yasal olmak üzere üçlü bir sınıflandırma yaparak analiz etmekle akılcı-yasal örgütü “bürokratik örgüt” olarak adlandırmaktadır.
Neo Klasik Yöntem: Klasik yöntemin görüş ve uygulamalarına ek olarak özellikle insan unsuru öne çıkartılarak insanın örgüt içinde nasıl davrandığı davranışının nedenleri ve örgüt yapısı ile davranış arasındaki ilişkiler irdelenmiştir.
Neo-klasik yönetim kuramı davranışsal yönetim olarak da adlandırılmıştır
Sistem Yaklaşımı: genel sistem yaklaşımı bir biyolog olan Ludwig Von Bertalanffy 1920 öne sürdüğü yaklaşım. Buna göre; her sistem kendi çevresinden bağımsız olarak değil bütünsellik anlayışı doğrultunda çevresiyle ve kendi alt sistemleriyle olan ilişkisi göz önünde bulundurularak incelenir.
Sistem yaklaşımlarının temek özellikleri:
1- Sistem ve alt sistemler
2- Girdi-işlem—çıktı
3- Negatif-pozitif entropi
4- Açık-kapalı sistemler
5- Sinerji
Durumsallık yaklaşımı: teknoloji ve çevre yönetim uygulamaları ve örgüt yapısını belirleyen iki önemli unsurdur ve bu iki unsur işletmenin kurumsal performansı üzerinde doğrudan etkilidir. Durumsallık yaklaşımın işletme yönetimine en önemli katkısı “esneklik” olmuştur.
Joan Woodward araştırmasında, örgüt yapısını üretimde kullanılan teknolojinin düzeyine bağlayan önemli bir durumsallık saptanmıştır.
Birim Ünite: teknoloji çıktı özelliklidir ve müşterinin talebi doğrultusunda tek defalık kullanılmaktadır.
Kitle Üretim:büyük partiler görünümünde gerçekleşen çıktılar doğrultusunda sürekli aynı teknoloji kullanılmaktadır.
Süreç Üretiminde: genellikle kitle üretiminde kullanılan daha gelişmiş bir teknoloji kullanılmaktadır.
James Thompsun teknoloji sınıflandırması:
1- Çözümleyici ya da aracı(mediating) teknolojiler.
2- Bağımlı(linked) teknolojiler.
3- Yoğun(intensive) teknolojiler.
Burns ve Stalker’e göre sürekli değişmeyen ve karmaşık olmayan bir çevrede faaliyette bulunan işletmeler için mekanik örgüt yapısı, sürekli değişen ve karmaşık bir çevrede faaliyet gösteren işletmeler için organik örgüt yapısı uygundur.
Mekanik Örgüt yapısı: sürekli değişmeyen ve karmaşık olmayan çevrede faaliyette bulunan işletmeler için uygundur.
Organik örgüt yapısı: sürekli değişen ve karmaşık bir çevrede faaliyet bulunan işletmeler için uygundur.
Emery ve Trist, örgütsel çevreyi karmaşık derecesine göre ”durgun çevre ve çalkantılı çevre” olarak sınıflandırmıştır.
Durgun Çevre: Tam rekabet piyasası olarak adlandırılır. Nasılsa tam rekabet piyasası hiçbir zaman gerçekleşmeyecek bir varsayım ise işletme yönetimi içinde durgun çevre bir ütopyadır.
Çalkantılı Çevre: Yalnızca işletmelerin birbirleriyle rekabet ettikleri bir çevre değildir. Rekabet alanının özellikleri çevre üzerinde etkilidir.
Toplam Kalite yönetiminin temel ilkesi: Müşteri odaklı-sürekli eğitim-katılımcı yönetim-etkin liderlik-sürekli geliştirme ve iyileştirme (Kaizen)
Kaizen ilkesi; Japon işletmelerinin küresel pazarlardaki rekabet üstünlüklerinin temel nedenidir.
Deming Çemberi: Planla-yap-doğrula-karar ver
Altı Sigma: Günlük faaliyetlerin izlenmesi, kaynakların doğru ve optimal kullanılmasını destekleyebilen bir yönetim uygulamasıdır.
İş süreçleri doğrultusunda gerçekleştirilen altı sigma uygulamaların en önemli özelliği “maddi getirisinin “ yüksek olmasıdır.
Dengeli Ölçüm Kartı( Kurum karnesi): Bu uygulama Robert Kaplan ve David Norton tarafından geliştirilmiştir. Üst düzey yönetimi tarafından vizyon doğrultusunda belirlenen stratejilerin uygulanmasını kolaylaştıran bir araçtır.
Dengeli Ölçüm kartı uygulamasının 4 temel boyutu vardır:
1- Finansal boyutu
2- Müşteri boyutu
3- Verimlilik ve etkinlik
4- Öğrenme ve gelişme boyutu.
Bu boyutlar yardımıyla “Kurumsal performansın tüm gerçekliğiyle ölçülebileceği” öne sürülmüştür.
Kıyaslama: işletmenin kurumsal performansını sektörde en iyi olarak adlandırılan işletmelerin kurumsal performansı ile kıyaslayarak onların mevcut kurumsal performans düzeyine nasıl eriştiklerini araştırıp, elde edilen bilgileri kendi işletmenizi stratejilerinde hedeflerinde ve davranış standartlarında kullanmamızı sağlayan bir uygulamadır.
Temel Yetenek: bir işletmenin rakiplerine oranla en iyi yaptığı şey olarak tanımlanır.
İşletmelerin giderek daha yaygın biçimde dış kaynaklardan yararlanma nedenleri; uzmanlaşmak, esneklik, kazanabilme, hızlı karar alabilme, riski azaltabilme, kaliteyi artırabilme ve maliyeti azaltabilme.
Dış kaynak Kullanımı; işletme yönetimin belirlediği temel yetenek alanlarının dışında kalan işlerin, başka işletmelerden edinilmesi olarak tanımlanır. Dış kaynaklardan yararlanma, aynı zamanda işletmenin temel yeteneğine odaklanmasını sağlayarak rekabet üstünlüğü elde etmesine olanak tanıyacaktır.
Küçülme,kademe,azaltma ve doğru ölçeği bulma: günümüzde işletmelerin rekabet güçlerini artırabilmek için yoğun olarak kullandıkları uygulamadır. İş gücü maliyetinde gerçekleştirilecek azaltma ile verimlilik artış sağlama düşüncesine dayanır.
Personel Güçlendirme: çalışanların karar verme yetkilerini arttırarak onların işin sahibi haline getirebilmektir.
Değişim Mühendisliği ( süreç yenileme): süreçlerin kurumsal performans doğrultusunda yeniden tasarlanması, gerekiyorsa tamamen değiştirilmesi anlamına gelmektedir.
Yalın Organizasyonlar: işletme yönetiminin örgüt yapısını yalınlaştırarak gerçek anlamda bir maliyet minimizasyonunu gerçekleştirebilmesi için: iş tanımları, iş akışları, prosedürler, politikalar, davranış standartları gibi tüm eski uygulamaların ele alınarak gereksiz olan her şeyden kurtulmak gerekmektedir.
Öğrenen Örgütler: düşünme modellerinin ve paradigmaları değiştirmeleri, yani öncelikle düşünmeyi öğrenmeleri gerekmektedir. Peter Senge “beşinci disiplin” kitabı görüşlerine dayanmaktadır.
Yenilik yönetimi: Yaratıcı düşüncenin ürün ve / veya hizmet olarak ticari değere dönüştürülebilmesi süreci.
Yenilik kavramı Latince in-nova innovatus birleşmesiyle üretilmiştir.
Yenilikler: Hizmet yeniliği-ürün yeniliği-dizayn yeniliği-süreç yeniliği-örgütsel yenilik-strateji yeniliği
Sanal Organizasyonlar: İşletme yönetimi açısından sanal kavramı duvarsız örgütlenme olarak tanımlanır.
Şebeke Organizasyon: Yapılan yazılı bir anlaşma çerçevesinde üretim, pazarlama, satış, dağıtım, gibi faaliyetlerin başka işletmeler tarafından gerçekleştirildiği merkezi bir işletmedir.
Stratejik Ortaklık: Acentelik, bayilik gibi dar kapsamlı anlaşmalardan know how, lisans, patent, taşeronluk, franchising gibi geniş kapsamlı anlaşmalara kadar farklı düzeylerde oluşturulan işbirlikleri doğrultusunda gerçekleştirilebilir.
Kurumsal Sosyal Sorumluluk: İşletmenin yasal ve ekonomik sorumluluk boyutlarının üstünde ve ötesinde bir kavramdır. İşletmenin toplumsal sorunlarla da ilgili olması ve toplumun beklentilerini üretim/pazarlama yapmadığı alanlarda gidermesidir. İç paydaşlar: yöneticiler, hissedarlar, çalışanlar dış paydaşlar; tüketiciler, rakipler, tedarikçiler, toplum, hükümet ve çevre olarak sınıflandırılır.
Örgütsel Strateji Yaklaşımı: Üst düzey yönetimi işletmenin dış çevresindeki değişimler doğrultusunda ortaya çıkan fiırsat ve tehditleri, işletmenin iç çevresinde var olan zayıflık ve üstünlükleri Swot analiziyle belirlemekte ve uygulanacak stratejileri oluşturmaktadır.
Vekalet Yaklaşımı: Vekalet verenle vekil arasında gerçekleştiren sözleşmeyi ele alan ve en etkin sözleşmenin nasıl kurulabileceğini araştıran bir yaklaşım…. Vekalet yaklaşımı hissedarlar ve yöneticiler arasındaki sorunları ele alarak temsil maliyetlerini minimize etmeyi amaçlamaktadır.
İşletme Maliyet Yaklaşımı: Örgütler ürettikleri mal ve /veya hizmetlerin değişim işlemlerinin maliyetlerini minimize edebilecek şekilde organize olmalıdır.
Kurumsallık Yaklaşımı: Örgütlerin yaşamlarını sürdürebilmeleri için, kurumsal çevreden gelen baskılara duyarlı olmaları gerekmektedir. 1977 yılında Sosyolog Philip Selznick sistem modeli doğrultusunda ortaya çıkmıştır.
Örgütsel Ekoloji Yaklaşımı: örgütün içinde yer aldığı çevre,tıpkı doğa gibi örgüt popülasyonu içinde bir seçime gitmektedir. -Michael Hannan 1977-
bu nasıl özet arkadaş 😀 tüm üniteyi buraya atmışsınız