Ünite 4: Yargı Örgütü
Yargı, genel olarak yargı teşkilatını ve yargı organları tarafından yerine getirilen tüm işleri kapsar. Yargı organlarınca daha etkin hukuki korunma sağlanabilmesi bakımından, uyuşmazlıkların niteliğine, düzenlendikleri hukuk dalına, uyuşmazlıkları çözmekle görevli mahkemelere ve bu mahkemelerde uygulanan yargılama usûllerine göre, “yargı örgütü” farklı “yargı kollarına” ayrılmıştır. Türk Hukukundaki yargı kolları şu şekilde özetlenebilir:
Bu yargı kolları arasında astlık üstlük ilişkisi bulunmamaktadır. Her yargı kolu, kural olarak, ayrı bir mahkeme örgütlenmesine sahip olup; bir yargı kolundaki görevli mahkemeler, kendi yargı kollarına giren dava ve işler hakkında nihai ve kesin karar verme yetkisine sahiplerdir.
Adli yargı, genel ve olağan yargı koludur, diğer yargı kollarının görev alanına girmeyen tüm davaları kapsar. Adlî yargı kolunda, ilk derece mahkemeleri ve Yargıtay olmak üzere iki dereceli bir yargılama sistemi kabul edilmiştir. 15 bölge adliye mahkemesi mevcuttur. Fiilen göreve başlamamışlardır. Bölge adliye mahkemelerinin de göreve başlamasıyla birlikte, adlî yargı kolundaki üç dereceli mahkeme sistemi aşağıdaki şekilde olacaktır (S: 81, Şekil 4.1):
Bölge adliye mahkemesi ve bazı hallerde ilk derece mahkemesi kararlarının temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay.
İstinaf; ilk derece mahkemelerince verilen kararların bölge adliye mahkemeleri tarafından olgu ve hukuk yönünden incelenmesi (denetlenmesi) suretiyle düzeltilmesi, iyileştirilmesi veya iptal edilmesi amacına yönelik bir kanun yoludur.
Yargı çevresi; bir mahkemenin yargı yetkisinin sınırlarını belirleyen idari coğrafi çevredir. Hukuk ve ceza mahkemelerinin yargı çevresi kural olarak, bulundukları il merkezi ve ilçeler ile bunlara adli yönden bağlanan ilçelerin idari sınırlarıdır.
İlk Derece Mahkemeleri, hukuk mahkemeleri ve ceza mahkemeleridir. Hukuk mahkemeleri, özel hukuk alanında ortaya çıkan uyuşmazlıkların (örn. boşanma, tazminat, alacak davası vb.) çözüldüğü ve karara bağlandığı adlî yargı ilk derece mahkemeleridir.
Hukuk mahkemeleri, genel ve özel mahkemeler olarak iki gruba ayrılabilir. Sulh hukuk ve asliye hukuk mahkemeleri genel mahkemelerdir.
Asliye hukuk mahkemesi, kanunlarda aksine bir düzenleme bulunmadıkça;
Sulh hukuk mahkemesi, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;
Ceza Mahkemeleri; Kanunların suç saydığı fiillerin gerçekleşmesi halinde başvurulan davalara bakmakla mükelleftir. Ceza mahkemeleri de genel ve özel ceza mahkemeleri diye ikiye ayrılır. Adlî Yargı Teşkilat Kanununa göre, ceza yargısındaki genel mahkemeler asliye ceza ve ağır ceza mahkemeleridir. Asliye ceza mahkemeleri tek hâkimlidir. Ağır ceza mahkemesinde ise bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur.
Ceza yargısındaki genel mahkemelerin görevleri şöyle özetlenebilir:
Bölge Adliye Mahkemeleri, ikinci derece adli yargı mahkemeleri olup, Türkiye’de 15 adet bulunmaktadır.
Hüküm; bir davada ileri sürülen taleplerin maddi hukuk kurallarına göre incelenmesi sonucunda, davanın esas bakımından kabulü veya reddi şeklinde mahkemece verilen nihai karardır.
Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin görevleri:
Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin görevleri:
Yargıtay, karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Asıl işlevi, adli yargı alanında çözüme bağlanan dava ve işler bakımından, ülkede hukukun aynı şekilde uygulanmasını ve hukuk birliğini sağlamaktır. İçtihatların birleştirilmesine karar vermesi önemli görevlerindendir.
Yargıtay’ın karar organları daireler şunlardır:
Yargıtay daireleri bir başkan ve dört üyenin katılmasıyla toplanır ve toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verilir.
İdari yargı, hukuka aykırı idari işlemlere karşı açılan iptal davaları veya idari işlemlerden dolayı kişisel haklara doğrudan zarar görenler tarafından açılan tam yargı davalarının görüldüğü yargı koludur. İdari yargı kolundaki mahkemeler;
İlk Derece Mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemeleridir. İdare mahkemeleri, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin uyuşmazlıkları çözmekle görevli mahkemelerdir. Vergi mahkemeleri ise, genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları çözmekle görevli ilk dereceli mahkemelerdir.
Bölge İdare Mahkemeleri, ikinci derece mahkemeler olup, idare ve vergi mahkemeleri kararlarına karşı yapılan istinaf başvurularını inceleyip karara bağlamak, yargı çevresindeki idare ve vergi mahkemeleri arasında çıkan görev ve yetki uyuşmazlıklarını kesin karara bağlamak ve diğer kanunlarla verilen görevleri yerine getirmektir. Bölge idare mahkemelerinde biri idare diğeri vergi olmak üzere en az iki daire bulunur.
Danıştay, kanunun başka bir idarî yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme (temyiz) merci olup, kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar. Danıştay, Başkanlık veya Bakanlar Kurulunca gönderilen kanun tasarıları ve teklifleri, kamu hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin imtiyaz sözleşmeleri hakkında görüş bildirmek, tüzük tasarılarını incelemek, idarî uyuşmazlıkları çözmek ve kanunla gösterilen diğer işleri yapmakla da görevlidir.
Danıştay’ın karar organları daireler şunlardır:
Danıştay, 14’ü dava, biri idari daire olmak üzere 15 daireden oluşur. Nihai kararların temyiz incelemesi Danıştay Dava Daireleri tarafından yapılır.
Anayasa yargısında görevli olan mahkeme Anayasa Mahkemesidir. 17 üyeden oluşur. Üyelerin 3’ü TBMM, 14’ü ise Cumhurbaşkanı tarafından Anayasa’da öngörülen belirli yargı organları ile kurumların üyeleri veya belirli kişiler arasından seçilir. Anayasa Mahkemesi üyeleri 12 yıl için seçilirler. Anayasa Mahkemesi’nin görev ve yetkileri;
Anayasa Mahkemesi’nin Çalışma Usulü: Anayasa Mahkemesi, iki Bölüm ve Genel Kurul halinde çalışır. Bölümler, başkanvekili başkanlığında dört üyenin katılımıyla toplanır. Genel Kurul, Mahkeme Başkanının veya Başkanın belirleyeceği başkanvekilinin başkanlığında en az 12 üye ile toplanır. Bölümler ve Genel Kurul, kararlarını salt çoğunlukla alır.
Anayasa değişikliğinde iptale, siyasî partilerin kapatılmasına ya da Devlet yardımından yoksun bırakılmasına karar verilebilmesi için toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğu şarttır. Anayasa Mahkemesi, Yüce Divan sıfatıyla baktığı davalar dışında kalan işleri dosya üzerinde inceler. Ancak, bireysel başvurularda duruşma yapılmasına karar verilebilir. Mahkeme ayrıca, gerekli gördüğü hallerde sözlü açıklamalarını dinlemek üzere ilgilileri ve konu üzerinde bilgisi olanları çağırabilir.
Yargı yetkisi adli ve idari yargı kollarına göre daha sınırlı olan diğer yargı kolları şunlardır:
Askerî İdari Yargı: Askerî olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askerî hizmete ilişkin idarî işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan yargı koludur. Askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda ise ilgilinin asker kişi olması şartı aranmaz.
Asker kişiden maksat; TSK’da görevli bulunan veya hizmetten ayrılmış olan subay, askerî memur, astsubay, askerî öğrenci, uzman jandarma, uzman erbaş, sözleşmeli erbaş ve er, erbaş ve erler ile sivil memurlardır.
Askerî idari yargı tek derecelidir ve bu yargı kolunda görevli mahkeme Askerî Yüksek İdare Mahkemesidir. Askerî Yüksek İdare Mahkemesi’nin organları;
Askerî Yüksek İdare Mahkemesi, en az iki daireden oluşur. Her daire bir başkan ile altı üyeden oluşur. Kararlar oy çokluğu ile verilir.
Askerî Ceza Yargısı: Askerî ceza yargısında, asker kişilerce işlenen askerî suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakılır. Askerî ceza yargısındaki ilk derece mahkemeleri, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleridir.
Askerî mahkemeler, asker kişilerin askerî olan suçlarıyla askerî mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidir. Askerî mahkemeler, 3 askerî hâkimden oluşur.
Disiplin mahkemeleri ise asker kişilerin 477 sayılı Disiplin Mahkemelerin Kuruluşu, Yargılama Usulü ve Disiplin Suç ve Cezaları Hakkında Kanunda düzenlenen disiplin suçlarına ait davalara bakmakla görevlidir. Disiplin mahkemeleri, bir başkan, 2 üye olmak üzere 3 subaydan oluşur.
Mali Yargı: Mali yargının amacı, kamu idarelerinin etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak çalışması ve kamu kaynaklarının öngörülen amaçlara ve kanunlara uygun olarak elde edilmesi, muhafazası ve kullanılması için gerekli denetimin gerçekleştirilmesi ve sorumluların hesap ve işlemlerinin kesin hükme bağlanmasıdır. Mali yargı kolunda görevli organ Sayıştay’dır. Sayıştay’ın hem idari hem de yargısal görevleri bulunmaktadır.
Uyuşmazlık Yargısı: Anayasaya göre, adlî, idarî ve askerî yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmekle görevli ve yetkili yüksek yargı merci Uyuşmazlık Mahkemesidir. Uyuşmazlık Mahkemesi bir başkan ile 12 asıl, 12 yedek üyeden kurulur. Uyuşmazlık Mahkemesi; hukuk ve ceza bölümlerine ayrılır.
İnsan Haklarını ve Temel Özgürlükleri Korumaya Dair Sözleşme 3 Eylül 1953’de yürürlüğe girmiştir. Sözleşme, Türkiye tarafından 18 Mayıs 1954 tarihinde onaylanmıştır. Temel amacı insan haklarını ve temel özgürlükleri korumak ve geliştirmektir. Avrupa İnsan hakları mahkemesi;
Avrupa İnsan hakları mahkemesi, sözleşmenin tarafı olan devletlerin sözleşmeye uymalarını sağlamak amacıyla görev yapan bir mahkemedir. Avrupa İnsan hakları mahkemesi, sözleşmeci devletlerin sayısına eşit sayıda hâkimden oluşur. Mahkemede görev alan hâkimler, Mahkemeye geldikleri devlet adına değil, kendi adlarına katılırlar. Altı yıl görev yapmak üzere seçilen hâkimler, daha sonra tekrar mahkeme üyeliğine seçilebilirler. Hâkimlerin görev süresi yetmiş yaşında sona erer.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru yapabilmeleri için kişilerin, iç hukuk yollarını tüketmiş olmaları gerekmektedir. Buna göre, iç hukuk yollarının tüketilmesi ve kesin bir karara ulaşılmasından itibaren altı ay içinde başvuru yapılmalıdır. Mahkeme kendisine yapılan başvuruyu kabul edilebilir bulursa, öncelikle başvuruda bulunan taraf ile şikâyet olunan devlet arasında, insan haklarına saygı esasından hareketle, dostane çözüm sürecinin başlatılmasına ve yürütülmesine yardımcı olur. Dostane çözüm süreci başarıyla sonuçlanırsa, Mahkeme varılan çözümle sınırlı, kısa açıklama içeren bir karar vererek başvuruyu kayıttan düşürür. Dostane çözüme varılamazsa, başvurunun esası hakkında inceleme yapılır. Sözleşme veya Eki Protokollerinin ihlal edildiği sonucuna varılırsa ve sözleşmeci devletin iç hukukunda bu ihlal tam olarak telafi edilemiyorsa, Mahkeme gerektiğinde hakkaniyete uygun bir tazminata hükmederek, başvuruda bulunan tarafın zararlarının giderilmesine hükmedebilir.