Devletin Temel İlkeleri-I• Cumhuriyetçilik, başta devlet başkanı olmak üzere devletin başlıca temel organlarının seçim ilkesine göre kurulmuş olduğu, bunların oluşumunda özellikle veraset ilkesinin rol almadığı bir hükümet sistemini öngören ilkeyi ifade eder. Atatürk Milliyetçiliğini diğer milliyetçilik anlayışlarından ayırabilmek.
• Atatürk Milliyetçiliğinin diğer milliyetçilik anlayışlarından temel ayrımını şöyle özetleyebiliriz: Atatürk milliyetçiliği akılcı, çağdaş, uygar, ileriye dönük, demokratik, toplayıcı, birleştirici, insani ve barışçıdır. Bu milliyetçilik anlayışı, ırkçılığa, şovenizme
ve saldırganlığa karşıdır. Laikliğin unsurlarını sıralayabilmek.
• Laiklik ilkesinin en temel unsurlarını dört ana başlıkta toplayabiliriz. Buna göre;
– Resmi bir devlet dininin olmaması,
– Devletin, bütün dinlerin mensuplarına eşit davranması,
– Din kurumlarıyla devlet kurumlarının ayrılmış olması,
– Devlet yönetiminin din kurallarından etkilenmemesi.
Türk Anayasa Hukuku bakımından demokratik devlet, serbest seçim ve çok partili siyasal yaşam konularını açıklayabilmek.
• Türk Anayasa Hukukunda demokratik devleti öngören egemenlik kayıtsız şartsız millettindir kuralı ilk defa 1921 Anayasası’nda ifade edilmiş, 1924, 1961 ve 1982 Anayasalarında da aynen yinelenmiştir. Egemenliğin bir kişiden bütün bir millete geçmesi
ve bunu takip eden süreçte devletin hükümet sisteminin de bu esaslar çerçevesinde halkın kendi kendisini yönetmesine dayanması demokratik bir rejimin varlığı için gereklidir. 1921 ve 1924 Anayasalarında egemenliğin kullanımı ve temsili yalnızca
yasama organına bırakılmış iken, 1961 ve 1982 Anayasalarında bu düzenleme, egemenliğin Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organlarca kullanılacağı biçiminde değişikliğe uğramıştır.Demokrasi, yöneticilerin yönetilenler tarafından serbest ve dürüst seçimler yoluyla seçildikleri bir rejim olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla, seçme hakkı ve seçim özgürlüğü demokratik bir devlet yönetiminin vazgeçilmez koşullarıdır. Bunun gerçekleştirilmesi için kullanılan araçlar seçimler ve halk oylamalarıdır. Bu iki aracın kullanımında serbest, eşit, gizli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına uyulmalı; ayrıca, seçimler ve halk oylamaları yargı yönetim ve denetimi altında yapılmalıdır. Seçim serbestisi ilkesinin anlam ifade edebilmesi için seçmenlerin çeşitli seçenekler arasında serbest bir seçme yapabilmeleri gerekir. Çağdaş demokratik rejimlerde bu seçenekler siyasal partiler tarafından oluşturulur ve buna modern demokrasilerde partiler demokrasisi denilir. Cumhuriyet sonrası ilk dönemlerde bir iki çok partili siyasal yaşam deneyimi olmakla birlikte; dönemin koşulları bunu devamını engellemiş ve istikrarlı bir çok partili siyasal yaşamın başlaması için 1946 yılına kadar beklenmek zorunda kalınmıştır.